İçeriğe geç

Korumacılık politikasi nedir ?

Korumacılık Politikası Nedir? (Biraz da Mizah Katılınca…)

Hadi bakalım, bugün ekonominin “büyük sırlarını” çözmeye koyuluyoruz. Korumacılık politikası nedir, ne değildir? Hep birlikte öğreniyoruz. Ama korkmayın, ekonominin bu katmanlı ve bazen karmaşık terimlerine girerken, kafamız karışmasın diye biraz mizah ve samimi bir dil de koyalım. Tabii, bir yandan da “bunu yapmamız gerekirse, biz de erkekler gibi çözüm odaklıyız, ama kadınlar gibi ilişki odaklı da olabiliriz” diye düşünüyorum.

Her şeyden önce, korumacılık nedir? Aslında kısa ve öz bir şekilde anlatmam gerekirse, bir ülkenin dışarıdan gelen ürünlere ve hizmetlere karşı koyduğu bariyerlerdir. Yani, “Bizim iç pazarımızı korumak istiyoruz, dışarıdan gelen mallara göz açtırmayalım” mantığıyla işler. Tıpkı bir erkek arkadaşınızın en sevdiği ceketini başkalarına göstermemesi gibi; “Evet, bu ceket sadece bana ait, başkası giymesin!” yaklaşımı gibi. Yani kısacası, kendi iç pazarınızı dış etkilerden koruyorsunuz.

Korumacılık Politikası: Erkeklerin Çözüm Odaklı Yaklaşımı

Şimdi biraz erkeklerin stratejik yaklaşımına bakalım. Bir erkek, büyük ihtimalle “Ya, zaten biz bu işin çözümünü buluruz. Yani kendi üretimimizi artırırız, ithalatı engelleriz, rekabetçi fiyatlarla kendimizi gösteririz” diye düşünür. Korumacılık, erkeklerin en sevdiği “strateji” kelimesiyle birleştirildiğinde, bir anda güç ve egemenlik meselesine dönüşebilir.

İşte bu, bir tür “bizim pazarımızı, bizim kurallarımızla oynayın” yaklaşımıdır. Tıpkı bir futbol takımının kendi kalesini savunması gibi… Hani bu strateji, bazen bencilce olabilir ama sonuçta mantıklı bir çözüm üretmeyi hedefler. “Rekabetçi fiyatlarla dış pazara girmemiz gerektiği için korumacılık yapıyoruz” mantığı, erkeğin bir problemi çözme şekli gibidir. Savaş açar, galip gelir, sonunda çözer.

Kadınlar ve Korumacılığın Empatik Bakışı

Ama gelin bir de kadınların empatik ve ilişki odaklı bakış açısına göz atalım. Çünkü kadınlar, meseleye daha çok “bunu herkes için daha iyi hale nasıl getirebiliriz” diye yaklaşır. Korumacılığı biraz daha ilişki kurma, bir denge sağlama ve toplumu koruma şeklinde algılarlar. Kadınların gözünden bakıldığında, bu politika, bazen halkın yararına, bazen de daha adil bir sistem oluşturma adına yapılır.

Kadınlar, “Evet, korumacılık önemli, ama dışa kapalı olmak her zaman çözüm mü? Belki dış ticaretle, yerel üretimle uyum içinde bir denge kurabiliriz” gibi düşüncelerle hareket ederler. Yani burada, sadece devletin değil, toplumun da yararını gözeten, geleceğe dönük bir yaklaşım söz konusudur. Tabii, bazı durumlarda, bu “dışa kapalı olalım” yaklaşımının da toplumsal ilişkilerde yanlış anlaşılmalara yol açabileceği gerçeği göz önüne alınmalıdır. Bunu “Bir iş yerinde dışarıdan gelen yeni fikirleri engellemek gibi bir şey” olarak düşünün. Yani, kadınlar empatik bir şekilde, ‘dış dünyayla ilişki kurmayı unutmamalıyız’ derken, aynı zamanda içeriye de dikkatle bakarlar.

Korumacılığın Artıları ve Eksileri

Peki, korumacılığın artıları neler? Hadi bakalım, bu işin faydalarına da bakalım. Korumacılık, yerel üretimi teşvik eder. Yerel firmalar, dışa karşı korunduklarında, kendilerini geliştirebilir, daha fazla iş gücü yaratabilir ve ekonomik büyüme sağlayabilirler. Yani yerel üretici için korumacılık, bir anlamda “Senin yanındayım, sana destek oluyorum” demek gibidir.

Ama eksilerine gelirsek… İşte burada işin içine biraz strateji ve empati karışır. Korumacılık, bazen tüketicilere yüksek fiyatlarla gelir. Yani ithal ürünler pahalı olursa, son kullanıcı olarak biz de cebimizden daha fazla harcamak zorunda kalabiliriz. Bir de dış ticaretin azalması, başka ülkelerle olan ilişkilerin bozulmasına yol açabilir. Bir nevi, “İçeri kapalı kalmak, dış dünyadan uzaklaşmak ne kadar doğru?” sorusunu sordurur.

Sonuç: Korumacılık İçin Altın Orta

Sonuçta, korumacılık politikası, her iki bakış açısını da dengelemeyi gerektirir. Hem yerel üretimi korumalı hem de dış ticaretin sağlıklı bir şekilde yapılabilmesini sağlamalıyız. Yani, ne erkeklerin tamamen “bizim kurallarımızla oynayın” yaklaşımına ne de kadınların “herkesi sevme” tarzına tamamen sığınmamalıyız. Bu dengeyi bulmak, dünyayı anlamak ve daha sağlam temellerle ilerlemek demek.

Sizce korumacılık doğru bir yaklaşım mı, yoksa dışa daha açık olmalı mıyız? Yorumlarınızı aşağıda paylaşmayı unutmayın!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
tulipbetsplash